Gelişen yapay zeka, otomasyon, veri teknolojileri sadece mavi yaka değil, beyaz yakalıların da yakın gelecekte işlerini kaybetmelerine yol açabilir. Ve hatta yol açmaya başladı bile. İnsanların bu yeni ve zorlayıcı düzende ayakta kalabilmek için yeni beceri setlerine sahip olması elzem.
Çağımızda başarılı olan ülkeler beceriler yarışını iyi yönetip ve alanda ilerleyenler olacak.
Avrupa Birliği her yıl bir tema seçerek o tema etrafında odaklıyor çalışma ve etkinliklerini. İçinde bulunduğumuz 2023 yılı da Avrupa Beceriler Yılı olarak belirlendi. Avrupa Birliği'nde, birliği zorlamaya devam eden, iş gücünün beceri eksikliklerini ele alması için bir fırsat bu yıl. AB, yenilikçiliği ve rekabetçiliği teşvik etmek için daha yüksek vasıflı işgücüne duyulan ihtiyacı uzun zamandır kabul ediyor ancak ilerleme yavaş oldu denebilir, hala istenen noktanîn gerisindeyiz AB'de. Yeşil ve dijital geçişler, teknolojik devrim hız kazandıkça, vasıflı işgücüne duyulan ihtiyaç hiç olmadığı kadar acil. Avrupa Beceriler Yılı, yaşam boyu öğrenmeye yeni bir ivme kazandıracak, insanları ve şirketleri yeşil ve dijital geçişlere katkıda bulunmaları için güçlendirecek, yenilikçiliği ve rekabetçiliği destekleyecek.
AB'de Durum ve Yapılacaklar
Rekabet gücünün, katılımın ve becerilerin artırılması için şunlar gerekmekte:
- Talep edilen becerilere sahip bir işgücüne sahip olmak sürdürülebilir büyümeye katkıda bulunur, daha fazla inovasyona yol açar ve şirketlerin rekabet gücünü artırır.
Avrupa Beceriler Yılı 2023, başta küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere şirketlerin AB'deki beceri eksikliklerini gidermelerine yardımcı olacak.
- İnsanların kaliteli işler için doğru becerileri edinmelerine yardımcı olarak yeniden beceri kazandırma ve beceri geliştirme zihniyetini teşvik edecektir.
Yeniden beceri kazandırma (reskilling), bir bireyin önceki beceri setinden farklı yeni bir beceri seti öğrenmesidir. Öte yandan beceri geliştirme (upskilling), bir bireyin kendi alanında daha yetkin olması için mevcut becerilerinin yükseltilmesi veya güncellenmesidir.
- Yeşil ve dijital geçişler, insanlar ve AB ekonomisi için yeni fırsatlar yaratıyor. Nitelikli çalışanlar daha iyi iş fırsatlarından yararlanacak ve topluma tam olarak katılacaklar.
Bu, ekonomik iyileşmenin yanı sıra yeşil ve dijital geçişlerin sosyal açıdan adil ve hakkaniyetli olmasını sağlamak bakımından kilit önem taşıyor.
Türkiye'yi de AB İlişkilerini de Yönetmekte Taze Bir Bakışa İhtiyacımız Var
Hem AB'de hem de Türkiye'de mesleki eğitime ve beceri kazandırmaya yönelik yatırımlarımıza çok daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Türkiye'de bu konu alarm verecek düzeyde acil eylem planları gerektiriyor. Şirketlerle daha iyi bir işbirliğine ihtiyacımız var çünkü neye ihtiyaçları olduğunu en iyi onlar bilir. Lakin şirketlerin bu ihtiyaçlarını insanların, çalışanların istek ve beklentileri ile eşleştirmemiz gerekli. Aynı zamanda dünyanın her yerinden doğru becerilere sahip kişileri Avrupa'ya çekmek üzere bir yarış da var. Türkiye'de bunu AB ülkelerine beyin göçü olarak dramatik bir şekilde yaşıyoruz. Oysa AB ve Türkiye'nin elele vererek büyümelerini güçlendirecek şekilde becerileri kıtamızda tutmaya odaklanması, kazan/kaybet değil bir kazan/kazan formülü yaratılmasına ihtiyacımız var. Bunu da ancak Türkiye'de göreve gelecek, yüksek eğitimli ve yüksek beceri setlerine sahip yurttaşların değerini bilen, onların ülkelerinde verimli, huzurlu ve mutlu yaşamalarını temin eden bir iktidar başarabilir. AB ortalamasının üzerinde deneyime ve becerilere sahip sağlık çalışanlarımıza "giderseniz gidin" diyen bir anlayış değil.
AB'deki durum objektif olarak nedir?
Şu anda AB'deki şirketlerin dörtte üçünden fazlası gerekli becerilere sahip çalışan bulmakta zorlandıklarını söylerken, yetişkinlerin sadece %37'si düzenli olarak eğitim almaktadır. Dijital Ekonomi ve Toplum Endeksi, her 10 yetişkinden 4'ünün ve Avrupa'da çalışan her üç kişiden birinin temel dijital becerilerden yoksun olduğunu göstermektedir. Kadınlar teknolojiyle ilgili mesleklerde ve çalışmalarda yeterince temsil edilmemektedir; her 5 ICT uzmanından yalnızca 1'i ve her 3 bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) mezunundan 1'i kadındır. AB şirketlerinin %77'si gerekli becerilere sahip çalışan bulmakta zorlandıklarını bildirmektedir. 2030 yılına kadar AB'de 20 milyon Bilgi İletişim Teknolojileri (BİT) uzmanının istihdam edilmesi gerekmektedir.
2030 yılına kadar yetişkinlerin %60'ının her yıl eğitime katılması gerekiyor.
Türkiye'deki duruma ilişkin veriler maalesef bu kadar açık değil ancak Türkiye'nin bu alandaki ilerlemesinin geliştirilmesi gerektiği biliniyor. Eldeki veriler, yetişkinlerin sadece %11,7'sinin hayat boyu öğrenme faaliyetlerine katıldığını ve bu oranın AB ortalamasının altında olduğunu göstermektedir. Ayrıca, kadınların işgücüne katılım oranı AB ortalamasının altındadır ve bu açığın giderilmesi gerekmektedir.
Türkiye, Beyin Göçünün Bedelini Ağır Ödeyecek, Acil Bir Eylem Planı Gerekli
Avrupa Parlamentosu, AB üyesi devletler, sosyal ortaklar, istihdam hizmetleri, ticaret ve sanayi odaları, eğitim ve öğretim sağlayıcıları, işçiler ve şirketlerle birlikte çalışan AB, sahada beceri gelişimini hızlandıracak ve ilerletecektir. Bu, eğitim ve beceri kazandırmaya yönelik daha yüksek, daha etkili ve kapsayıcı yatırımların teşvik edilmesini, becerilerin işgücü piyasası ihtiyaçlarıyla ilgili olmasını sağlamayı ve öğrenme fırsatlarını ve hareketliliği güçlendirmek ve yeterliliklerin tanınmasını kolaylaştırmak da dâhil olmak üzere üçüncü ülkelerden beceri ve yetenek çekmeyi içerir. Türkiye'deki yönetim maalesef ülkemizi AB ile ilişkilerde, üçüncü ülke konumuna sürüklediği için, Türkiye bu aranan beceri ve yeteneklere sahip kişileri AB ülkelerine kaptıracak üçüncü ülke haline geldi. Bunun önüne geçmek için yeni bir vizyon, yeni bir anlayış gerekli. Ehil bir kadro ve uzak görüşlü bir vizyon ile AB ile Türkiye arasındaki denklemi değiştirmek, hem AB hem Türkiye için faydalı bir formül ile geleceğimizi güvence altına almak mümkün.
Türkiye "Avrupa Beceriler Yılı"ndan çıkarılması gereken dersleri çıkararak, ivedilikle harekete geçmeli. Malum bu yıl, seçim yılı. 2023 seçimlerinden sonra Türkiye'de kurulacak ilerici liderliğindeki bir sonraki hükümet, AB ile ilgili tüm politika alanlarında Türkiye'nin standartlarını yükseltmeye açık ve hazır olmalıdır, olacaktır.
Kader Sevinç
Brüksel
コメント