top of page
  • Writer's pictureKader Sevinc

Dünya Gazetesi’nde yayımlanan Avrupa’nın geleceği konulu yazım


Dünya Gazetesi’nde 18 Ağustos 2012 günü yayımlanan yazımı aşağıda sizlerle paylaşıyorum. Gazete sayfasını şu sayfadan da indirebilirsiniz: http://bit.ly/SEuUKx

Sevgiler, Kader

Avrupa: Güç Hayali mi? Hayallerin Gücü mü?

Kader Sevinç* Türkiye’de çocukluğumun geçtiği yıllarda “Avrupa” okul kitaplarımız, televizyon, medya, aile ve dost sohbetlerinin içindeydi daima. Avrupa umut demekti. Avrupa sıkça bir gelecek hayali ile ilişkilendirilirdi.  Barış için, daha yüksek ekonomik standartlar ve sosyal ilerleme için hayaller. Gerçeğe dönüşmekte olan bir hayal. Dünya’nın geri kalanı için bir “en iyi demokrasi uygulaması”. Daha sonra Avrupa, Avrupa entegrasyonu ve uluslararası ilişkileri daha iyi öğrenmeye başladığım dönemde,Berlin duvarının yıkılmasının ardından ve küresel kriz ve 11 Eylül’den önce  Avrupa daha da ihtişamlı bir fikir halini aldı. Vaclav Havel’in “Güçsüzün gücü” makalesindeki görüşlerinin okunduğu yıllarda Avrupa güçlü bir hayaldi mutlaka. Avrupa’nın gücü ülkeler arası dayanışma, demokrasi ve somut  sosyal ve ekonomik gelişmeye dayanırdı.  Muhtemelen 4,5 milyar yaşındaki bu gezegenimizin üzerindeki kısa insanlık tarihinin en etkileyici dönemi.

Avrupa’nın 21. yüzyılı iyi başlamadı. Küreselleşme çok boyutlu hızlandı: yeniden yükselen Asya’dan ile fazla rekabet, ekolojik sistemin çökmesi, sorunlu güvenlik alanları, dönüştürücü teknolojilerin hızlı yükselişi… 20. yüzyılda Avrupa ve uluslararası çevresi için pek çok alanda değişiklik var. Değişmeyen az konudan biri ise Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne adaylığı oldu. Türkiye’de toplumumuzun çoğunluğu için Avrupa hala iyi bir hayal. Biz Türkler inatla istenen bir hayalin gerçekleşeceğine inanırız. Fakat bir sorun var. Avrupa hayali AB üyesi ülkelerin toplumlarında olduğu gibi Türkiye’de de gücünü kaybediyor. Aynı zamanda Avrupa’nın küresel bir güç olma hayali de tarihe karışıyor.

Bu hayal gecelerimizi daha konforlu ve günlerimizi daha umutlu hale getirmek amaçlı değil. Bu temel gerçekler ve arzuların güçlü bir Avrupa için buluşmasıyla ilgili. Avrupalı değerlerin özü ile ilgili. Demokrasi, hukuk devleti, kadın hakları ile birlikte günlük yaşamımızı yakından ilgilendiren gıda güvenliği, temiz hava, şeffaf kamu ihaleleri…

21. yüzyılda zayıflamış bir liderlik, korku dolu siyasetçiler, yapay medya haberleri, iletişim eksikliği çeken, çağımızın sorunlarına göğüs germekte ne mantıklı ne de şiirsel olamayan AB Komiserleri ve milletvekilleri ile bu Avrupa hayali yaşatılamaz. Çağımızın zorlukları ve sorunları Avrupa Birliği’nin daha güçlü bir siyasi birlik ve Türkiye gibi aday ülkelerin  üyeliğini cesaret ve akılcı bir şekilde teşvik edendaha geniş bir coğrafya olmasını gerekli kılıyor. Bu Türkiye gibi Avrupa hayalinin dönüştürücü bir güç olmayı sürdürdüğü bir aday ülkenin gerçek bir Avrupalı demokrasi ve sosyoekonomik sistem haline gelmesi anlamını taşıyor.

Avrupa hayali, Avrupa ve dünya vatandaşları için  gücünü tekrar kazanmalıdır.  Daha iyi bir 22. yüzyıl için tazelenmiş, güçlenmiş bir Avrupa hayali ile anılan bir 21. yüzyıla sahip olmamızı diliyorum.

Çok sayıda Avrupalı şairin bir araya gelerek yazdığı ve Passaporta tarafından yayımlanmış olan  “Dizelerle Avrupa Anayasası” kitap projesinden bir kaç dizemi bu vesileyle paylaşmak istiyorum:

Hisset ötekinin ritmini

Al senin bu ısırgan, denizlalesi

Ezgilerinle tara Ege’nin saçlarını

Okşa Kuzey Denizi’nin tuzlu tenini

Beni hatırla Avrupa!”

* PES ( Avrupa Sosyalist Partisi ) Yönetim Kurulu Üyesi, CHP Avrupa Birliği Temsilcisi, Şiirden Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Kader Sevinç’in görüşlerini paylaşmak üzere şair olarak davet edildiği Henrich Böll Vakfı’nın Brüksel’de düzenlediği “Yazarların gözünden Avrupa” toplantısında Avrupa’nın bugünü ve geleceği üzerine yaptığı yaptığı konuşmanın kısa Türkçe çevirisidir.

0 views

Commentaires


bottom of page