Küresel İflas Dalgası: Türkiye Nerede Duruyor ve Ne Yapmalı?
- Kader Sevinc
- Jul 6
- 3 min read

Kader Sevinç
CEO ve Kurucu
Forward 1919 Küresel Stratejik Danışmanlık | Brüksel
Dun & Bradstreet ve CRIF Group tarafından hazırlanan 2024 Küresel İflas Raporu, şirketlerin karşı karşıya olduğu kırılganlığı net bir şekilde ortaya koyuyor: Küresel ölçekte şirket iflasları son 12 yılın zirvesine ulaştı.
Bu sadece bir finansal istatistik değil, aynı zamanda küresel ekonomideki dengelerin sarsıldığının bir göstergesi. 47 ülkenin %65’inde iflaslarda artış yaşanırken sadece 12 ülkede düşüş görüldü. Düşüş kaydeden ülkeler arasında dikkat çekici şekilde Yunanistan (%48 düşüş), Kolombiya (%43), Hong Kong (%37), Çin (%31), Rusya (%26) ve Arjantin (%18) yer aldı.
Bu rapor, Dun & Bradstreet’in Worldwide Network küresel veritabanından (ticaret sicilleri, iflas mahkemesi kayıtları, resmi istatistik kurumları) alınan verilerle ve Country Insight Ekonomist Takımı tarafından hazırlanarak yayımlandı. 2021–2023 dönemine dair çeyreklik verilerle küresel, bölgesel ve ülke bazlı kırılımlar detaylı şekilde sunuluyor. 2023 yılı, iflaslarda son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşılan yıl olarak kaydedildi.

Küresel Eğilimler ve Nedenleri
2021–2023 arasında şirket iflasları yılda ortalama %12 arttı. Bu artışın temel nedenleri:
✅ Pandemi sonrası düşük faizli kredilerin bitmesi ve yeniden finansman zorlukları,
✅ Yüksek faiz oranları ve sıkı para politikaları,
✅ Düşen gelirler ve ekonomik yavaşlama nedeniyle nakit akışlarında bozulma.
Raporda, iflas artışlarının sürmesinin sürpriz olmayacağı, faizlerin yavaş yavaş stabilizasyona geçeceği ancak toparlanmanın kademeli gerçekleşeceği vurgulanıyor.
Türkiye’nin Durumu
2024’te Türkiye’de şirket iflasları %23 arttı, toplamda 465 şirket iflas başvurusu yaptı. Türkiye, Almanya (%22), İtalya (%20), Hollanda (%30) ve Kanada (%35) gibi ülkelerle benzer bir artış oranında seyretti.
2021–2023 çeyreklik verilerde, Türkiye’de iflas sayıları dalgalı bir seyir izledi, özellikle 2023’ün son çeyreğinde belirgin bir artış ivmesi kaydedildi.
Türkiye’de iflaslardaki artışın başlıca sebepleri:
Artan faiz oranları nedeniyle kredi maliyetlerinin yükselmesi ve krediye erişimde zorlanma,
Türk Lirası’ndaki değer kaybıyla girdi maliyetlerinin artması ve döviz bazlı yükümlülüklerin yükselmesi,
İç talepte ve tüketici güveninde dalgalanmalar,
Yüksek enflasyon nedeniyle işletme sermayesinin erimesi ve nakit akışında bozulmalar,
Artan enerji ve kira maliyetleri nedeniyle KOBİ’lerin zorlanması.
Raporda, Türkiye’de tedarik zincirlerinde kırılmaların iflas dalgasını büyütebileceği, alacak tahsilat sürelerinin uzamasının zincirleme ödeme krizlerini tetikleyebileceği belirtiliyor. İnşaat, perakende ve tekstil sektörlerinde iflas risklerinin daha yüksek olduğu, ihracatçı firmaların döviz girdileri nedeniyle nispeten avantajlı konumda olduğu ifade ediliyor.
İflas Artış Oranlarında Türkiye’den Daha Kötü Durumda Olan Ülkeler
Bu dalganın Türkiye’den daha sert yaşandığı ülkeler arasında:
Ukrayna (%126 artış)
Singapur (%40 artış)
Belarus (%39 artış)
Avustralya (%37 artış)
Kanada ve Romanya (%35 artış)
Hollanda (%30 artış)
İspanya (%26 artış)
Lüksemburg ve İsveç (%24 artış)
Almanya (%22 artış)
İtalya (%20 artış)
yer alıyor.
Bu veriler, küresel ölçekte şirketlerin yalnızca bir ekonomik daralma değil, yapısal bir kırılma süreciyle yüzleştiğini gösteriyor.
Ne Yapmalı?
Raporda şirketlere şu stratejik adımlar öneriliyor:
✅ Nakit akışlarını yakından izlemek ve optimize etmek,
✅ Alacak takibini sıkılaştırmak,
✅ Tedarik zinciri çeşitliliğini artırmak ve riskleri dağıtmak,
✅ Finansal karar süreçlerini güvenilir üçüncü taraf verilerle desteklemek,
✅ Kredibiliteyi artırmak ve operasyonel esnekliği geliştirmek.
Bu adımlar yalnızca kriz yönetimi değil, geleceğe hazırlanma ve dayanıklılığı artırma adımlarıdır.
Jeopolitik Strateji, Uluslararası Strateji ve Regülasyon Danışmanlığının Önemi
Bu rapor, iflas verilerinin bir bilanço tablosundan ibaret olmadığını kanıtlıyor. Küresel riskler, bölgesel çatışmalar, ticaret politikalarındaki değişimler ve regülasyon dinamikleri şirketlerin ayakta kalma şansını doğrudan etkiliyor.
Jeopolitik strateji: Bölgesel risklerin, enerji piyasalarının ve tedarik zincirlerinin jeopolitik kırılganlıklarına karşı hazırlıklı olmak.
Uluslararası strateji: Yeni pazarlara erişim, döviz bazlı gelir çeşitlendirmesi ve küresel rekabet avantajı sağlamak.
Regülasyon danışmanlığı: AB regülasyonları ve küresel standartlara uyum sağlayarak mali cezalar ve pazara giriş engellerinden kaçınmak.
Geleceğin iş dünyasında sadece finansal sağlığı değil, jeopolitik konumlanmayı, uluslararası esnekliği ve regülasyonlara uyumu stratejik olarak yönetenler kazanacak.
💡 Küresel iflas dalgası bir uyarıdır. Sadece risk değil, doğru okunduğunda stratejik fırsatlara açılan bir kapıdır. Şirketinizi küresel risklere karşı konumlandırmak, dayanıklılığınızı artırmak ve büyüme fırsatlarını yakalamak için jeopolitik, uluslararası ve regülasyon stratejilerinde Forward 1919 Küresel Stratejik Danışmanlık | Brüksel yanınızda.
👉 İletişim için: advisory@forward1919.eu
Commentaires