Kim bu AB Yetkilileri ?
Bundan bir kaç yıl önce not düştüklerimi, bir yıl önce İzmir Yaşar Üniversitesi’nde yaptığım konuşma için hazırladığım konuşma notlarım arasında bulunca gülümsedim..Biraz buruk bir gülümseme de demek mümkün. Çünkü bir kaç yıl evvel Avrupa Parlamentosu’nda çalışırken sonra CHP Temsilcisi olarak yaptığım konuşma ve bugünü değerlendirince pek fazla değişiklik olmadığını hatta bilgi kirliliği ve manipülasyonun hızla arttığını görmek üzüntü veriyor. AB süreci ile ilgili bilgiyi sorgulayanlar, doğru bilgi peşinde koşanlar için ise “güvenilir” kaynak sayısı her geçen gün azalıyor.
Konu sürekli gazetelerde boy gösteren, her uzatılan mikrofona her konuda konuşan, aslında kim oldukları, kime karşı sorumlu oldukları ve kim adına konuştukları pek az sorugulanan ” AB Yetkilileri “.
AB Yetkilileri ile ilgili.. Bakalım neler demişiz:
Avrupa Parlamentosu’nda her parlamenterin söz hakkı var, dilediği konu üzerine yorum yapabiliyor. Onun o konuyu değerlendirebilecek yetkinlikte olup olmadığına vatandaşlar olarak sizler karar veriyorsunuz, Türkiye’de öne çıkan “AB yetkilisi” ….başkanı ve milletvekili sıfatları ile Brüksel’den yorum yapanları dinlerken bundan sonra daha dikkatli ve sorgulayıcı olabiliriz. Peki neyi sorgulamalıyız?
Gündem oluşturan bir konuda, örneğin Türkiye hakkında bir “AB yetkilisi” bir açıklama yapıyor. İnanılmaz şeyler söylüyor, kesin ifadeler kullanıyor ve neyin yapılması gerektiği ve neyin yapılmaması gerektiği konusunda ahkam kesiyor. Burada şüpheye düşmek gerekiyor. Ona dönüp kimi temsil ettiğini, ünvanının anlamını sormak gerek. Siz kaç kişiyi temsilen hangi karar organlarında alınmış karar gereği konuşuyorsunuz?
Oysaki bakıyoruz AB konusu Brüksel’den bakınca ehil olmadığı bilinen ama Türkiye’de iyi anlaşılmadığını fark ettiğim insanlar ve söylemleri üzerine AB tartışması yürüyor. Örneğin hiçbir yaptırım gücü olmayan, neredeyse dostluk grubu niteliğinde bir komitenin başkanlığına gelmiş olan, komite adına da konuşmayan-çünkü komitenin kendi arasında anlaşıp bir konuda ortak açıklaması vaki değil- biri sabahtan akşama kadar televizyonları ve gazeteleri işgal edebiliyor. Mesela Türkiye’den nitelikli haberleri ile tanınan bir gazeteci hanım bana onu şöyle tanımlamıştı.
“Evinin, bürosunun, cep telefonun, eşinin ve yazlığının telefonunun bütün gazete ve televizyonlarda bulunduğu ve bir konu için aranıp görüş istenmezse kızıp gazete ve televizyon yöneticilerini arayan biri.”
Şimdi bu tanım ilginç bir tanım. Her an ulaşılmak ve her konuda konuşmak isteyen biri. Türkiye’de su kaynakları ve AB süreci mi konuşuluyor, o çıkıyor yorum yapıyor, kadın hakları mı o orada, gıda givenliği elbette orada.
Böyle konuşan kişilere “kimi temsil ediyorsunuz?, kim adına konuşuyorsunuz? Verilerin kaynağı nedir?” sorusunu sorabilirsiniz. Bu insanlar AB süreci için tehlikeli kişilerdir, dikkat edelim.
J J
Bilgi çağında yaşıyoruz, internet müthiş bir kaynak. Bilgileri sorgulamadan, kaynağını araştırmadan kabul etmememiz gerekiyor. Emailler ile dolaşan yanlış bilgilendirme kampanyalarına kapılmamak, onları bir başkasına forward ederken çok iyi düşünmek gerekiyor. Ya doğru değilse…ben yanlış bir bilginin yayılımına vasıta oluyorum, kullanılıyorum diye düşünmek toplum olarak kötü niyetli manipülasyonlardan korunmak için faydalı olabilir.
Comentarios