top of page

Türk Şirketleri AB Regülasyon Dalgasının Farkında mı? Türk Özel Sektörü İçin Sarsıcı Bir Dönem Kapıda !

  • Writer: Kader Sevinc
    Kader Sevinc
  • Jul 14
  • 3 min read

ree

Kader Sevinç


CEO & Kurucu

Forward 1919 Küresel Stratejik Danışmanlık | Avrupa Yapay Zeka Merkezi | Brüksel


Bugün Endüstri Radyo & TV'de değerli Çetin Ünsalan'ın yayınına konuk oldum. Türk özel sektörü için çok önemli bir konuyu masaya yatırdık. Programda paylaştığım bilgi ve değerlendirmeleri bu yazı ile okurlarımla da paylaşmak istiyorum.


🇪🇺 AB, sadece bir ihracat pazarı değil, giderek küresel regülasyonun merkezi haline geliyor.


Ama Türk özel sektöründe bu dev dalganın sesi hâlâ kısık… Ne yazık ki birçok şirket, holding Brüksel’de şekillenen kuralların yarın sabah kapısını ağır cezalar ya da pazara erişim engeli olarak çalacağının farkında değil.


🌊 Bir Regülasyon Dalgası Geliyor


Avrupa Birliği, son yıllarda iki büyük alanı dönüştürmeye başladı:


➡️ Dijitalleşme (Yapay Zekâ Yasası - EU AI Act ve benzeri dijital alan regülasyonları)


➡️ Sürdürülebilirlik (Avrupa Yeşil Mutabakatı - European Green Deal)



Bu iki başlık, artık yalnızca “geleceğin gündemi” değil. Bugünün iş yapma biçimini yeniden tanımlıyor.



📉 Sessiz Tehlike: AB Regülasyonlarına Uyumsuzluk


Peki bu neden önemli?


Çünkü AB ile iş yapan her Türk şirketi, ister ürün satsın ister hizmet, isterse sadece tedarikçi olsun - bu regülasyonlara uymak zorunda.


Ve bu zorunluluk, sadece evrak işi değil. Uymayan şirketleri bekleyenler:


❌ AB pazarına erişim kaybı


💶 Milyonlarca euroluk cezalar


🛑 Tedarik zincirlerinden çıkarılma


📉 Rekabet gücü kaybı



🤖 EU AI Act: “Yapay Zekâ Kullanmıyorsan Etkilenmezsin” Sanma


Avrupa Yapay Zekâ Yasası (EU AI Act), 2026’da yürürlüğe giriyor. Ancak bazı maddeleri 2025’te devreye girecek.


Yasa, “teknoloji geliştiriyor musun?” değil, “yapay zekâ kullanıyor musun?” diye soruyor.


Ve bu kapsama giren sektörler düşündüğünüzden çok daha fazla:


İnsan kaynaklarında otomatik CV eleme mi yapıyorsunuz? (Yüksek riskli AI)


E-ticaret siteniz ürün önerisi sunuyor mu? (Sınırlı riskli AI)


Sağlık teknolojisinde yapay zekâ destekli analiz mi kullanıyorsunuz? (Çok yüksek riskli AI)


Finansal risk skorlama, üretim hatlarında kalite kontrol, lojistikte rota optimizasyonu...? Hepsi kapsama dahil.



AB’ye iş yapan Türk şirketleri, bu sistemleri belgelemek, şeffaflık sağlamak ve insan denetimi sunmak zorunda. Aksi halde sadece ceza değil, müşteri ve pazar kaybı yaşanacak.


💡 Örnek: Bir Türk sağlık yazılım firması, veri şeffaflığı yükümlülüğünü yerine getiremediği için AB ülkesindeki sözleşmesini kaybetti. Aynı pazarda AB’li rakibi, CE belgeli ürünle hızla yer buldu.



🌱 Avrupa Yeşil Mutabakatı: Sadece Sanayiyi Değil Herkesi Etkiliyor


Avrupa Yeşil Mutabakatı, AB’yi 2050’ye kadar iklim nötr hale getirmeyi hedefliyor. Ancak bu hedef sadece çevreci bir vizyon değil; ihracat yapan her firmayı ilgilendiren bağlayıcı kurallar içeriyor.


En kritik başlıklardan bazıları:


CBAM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması): AB’ye çimento, demir-çelik, alüminyum gibi ürünler satıyorsanız, 2026’dan itibaren karbon emisyonunuzu belgeleyip karbon vergisi ödeyeceksiniz.


Eco-design Direktifi: Ürünleriniz geri dönüştürülebilir değilse, Avrupa raflarında yer bulmanız gittikçe zorlaşacak.


Yeşil Finans Taksonomisi: AB artık sadece yeşil olan projelere finansman sağlayacak.

Türk şirketi olarak bu kapsama girmiyorsanız, yatırım alma şansınız düşer.


CSRD (Sürdürülebilirlik Raporlama): AB şirketleri artık tüm tedarik zincirinden ESG verisi talep ediyor.

Eğer siz bir tedarikçiyseniz, bu verileri sunmak zorundasınız.



📊 TÜSİAD verisine göre, Türkiye’de ihracat yapan ilk 100 şirketin sadece %12’si kapsamlı bir sürdürülebilirlik stratejisine sahip.



❗ Türk Şirketleri Ne Kadar Hazır?


Gerçekçi olalım:


Birçok ihracatçı firma, karbon ayak izini bilmiyor.


İnsan kaynaklarında kullanılan yapay zekâ sistemlerinin risk sınıfı bilinmiyor.


Yönetim kurullarında bu konuları stratejik öncelik olarak gören kişi sayısı çok az.



🔍 Peki Ne Yapmalı?


1. Brüksel’de olup biteni yakından takip edin. Regülasyonlar masa başında değil, Brüksel'de şekilleniyor.



2. AI ve ESG kullanımınızı gözden geçirin. Hangi sistemleriniz kapsama giriyor? Nerelerde risk var?



3. Yönetim kurulu düzeyinde farkındalık yaratın. Bu sadece bir uyum değil, risk, fırsat, rekabet ve sürdürülebilirlik meselesi.



4. Geç kalmayın. 2025 ve 2026 kritik yıllar olacak. Uyumsuzluk maliyetleri, yatırım maliyetinden çok daha yüksek.




🎯 Sonuç: Uyum Sağlayan Kazanacak


AB regülasyonları, Türk özel sektörü için tehdit olduğu kadar fırsat da olabilir.

Ancak bu fırsatlar, sadece öncelik haline getiren, stratejiye dönüştüren şirketler için geçerli olacak.


➡️ Uyum sağlayanlar yükselecek. Görmezden gelenler, Avrupa defterinden silinecek.




 
 
 

Comments


©1919 by J.Altman.

bottom of page