ABD-AB Ticaret Anlaşması: Taktiksel Kazanım, Stratejik Dengesizlik
- Kader Sevinc
- Jul 28
- 2 min read

Kader Sevinç, Uluslararası Stratejist | Brüksel
27 Temmuz'da ABD ve AB, "bir ticaret savaşını önlediğini" iddia ettikleri çarpıcı bir ticaret anlaşması açıkladı. Ancak bu görüntünün arkasında, kısa vadeli bir istikrarın uzun vadeli stratejik bir dengesizlik pahasına sağlandığı daha karmaşık bir tablo var.
Piyasalar sakinliği memnuniyetle karşıladı ancak üst düzey karar vericiler, elde edilenlerle verilen tavizleri ve hâlâ belirsiz olan noktaları dikkatle değerlendirmeli.
Anlaşmanın İçeriği ve Stratejik Önemi
• Yüzde 15'lik bir gümrük vergisi tavanı, AB ürünlerine uygulanması planlanan yüzde 30 ila 50 arasındaki tarifelerin yerine geçiyor.
AB şu taahhütlerde bulunuyor:
ABD'den 750 milyar dolarlık enerji alımı
ABD varlıklarına 600 milyar dolarlık yatırım
ABD savunma teknolojilerinin satın alımında artış
İlaç, yarı iletkenler ve havacılık gibi sektörler özel muafiyetlere sahip
ABD, çelik ve alüminyum ürünlerinde yüzde 50'lik tarifeyi sürdürmeye devam ediyor
Bu Anlaşma Henüz Yürürlükte Değil
ABD tarafında, anlaşmanın bazı temel unsurları özellikle mali yükümlülükler ve düzenleyici konular söz konusu olduğunda Kongre onayı gerektirebilir.
AB tarafında ise anlaşmanın geçerli olması için AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’nun onayı gerekiyor. Birçok üye devlette siyasi muhalefet şimdiden kendini göstermeye başladı.
Liderleri İçin Stratejik Değerlendirmeler:
1. ABD Stratejisi: Baskıyı Güce Dönüştürmek
ABD, enerji, savunma ve sermaye yatırımları alanlarında tavizler elde etti. Buna karşılık pazara erişim konusunda neredeyse hiçbir karşılık vermedi.
2. AB Stratejisi: Riski Ertelemek
AB, istikrar elde etmek uğruna ekonomik bağımsızlığını ve rekabet gücünü zayıflatan ödünler verdi. Büyük miktarda sermaye kıta dışına çıktı.
3. Düzenleyici Yakınsama Hızlanıyor
Sanayi ve dijital standartlar, ABD merkezli regülasyonlara uyum konusunda giderek artan bir baskıyla karşı karşıya. Şirketler, çift yönlü mevzuatlara uyum sağlamak için gerekli kapasiteyi geliştirmeli.
4. Jeopolitik Normlarda Değişim
Bu anlaşma, çok taraflı kurallar yerine ikili anlaşmaların tercih edildiği bir düzene geçişi güçlendiriyor. Diplomasi artık kurumsal çerçeveden çok, karşılıklı pazarlıklara dayalı olarak yürütülüyor.
Sektörel Yansımalar
Enerji ve sanayi sektörlerinde ABD menşeli LNG, ham madde ve teknoloji tedarik çözümlerine olan talep artacak.
600 milyar dolarlık yatırımın Avrupa piyasalarından ABD varlıklarına kayması, küresel sermaye akışlarını yeniden şekillendirecek.
ABD savunma ve havacılık şirketlerinin kazandığı tedarik avantajı, AB’nin stratejik özerkliğini tehdit ediyor.
AB merkezli şirketler, dijital ve teknolojik düzenlemelerdeki ayrışma nedeniyle ABD regülasyonlarına hızla uyum sağlamak zorunda kalabilir.
Türkiye’ye Olası Etkiler
ABD-AB ticaret anlaşması henüz yürürlüğe girmediği için, Türkiye üzerindeki etkileri de kesinlik kazanmış değil. Ancak bazı potansiyel yansımalar şimdiden öne çıkıyor:
Türkiye, ABD ile ticarette görece avantajlı bir konuma sahip. ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yüzde 10’luk genel gümrük tarifesi, Çin ve Hindistan gibi ülkelere kıyasla daha düşük düzeyde.
Anlaşma yürürlüğe girerse, AB’nin ABD pazarındaki konumunun güçlenmesi, Türk ihracatçıları için rekabet baskısını artırabilir. Bu durum özellikle otomotiv yan sanayi, tekstil ve makine sektörlerinde hissedilebilir.
AB ile ABD arasında artan regülasyon uyumu, Türk firmaları için ikili standartlara uyum ihtiyacı doğurabilir.
Anlaşmanın kapsamı netleştikçe, Türk iş dünyasının sektörel bazda etkileri dikkatle analiz etmesi gerekecek.
Nihai Değerlendirme
Bu ilişkilerde taze bir başlangıç değil, baskı altında yapılan bir yeniden kalibrasyon.
Brüksel, çatışmadan kaçınmanın karşılığında verilen tavizlerin gerçekten buna değip değmediğini sorgulamak zorunda.
Washington ise elde ettiği avantajları dikkatli bir şekilde yönetmeli. Aşırıya kaçmak, kurumsal tepkilere yol açabilir ve uzun vadeli uyumu zedeleyebilir.
Onay süreci hâlâ önümüzde duruyor. Siyasi hikâye daha yeni başlıyor.
______________________________
For English blog post:
______________________________








Comments